Uygar Özesmi

Hakkında
Branş
Çevrebilim, Jeoloji ve Ekoloji, Sosyal Adalet, Toplumsal Dönüşüm
Unvan
Good4Trust’ın Kurucusu ve Kışkırtıcısı, Çevrebilimci, Akademisyen
Çalıştığı Kurum
Good4Trust.org
Şehir
İstanbul

Uygar Özesmi - Eğitimci RöportajıDr. Uygar Özesmi: Vicdani Hareket ve Doğaya Saygı ile Çocuklara İyi Örnek Olmalıyız

 

Dr. Uygar Özesmi’yi başta TEMA Vakfı, Greenpeace ve Change.org’da yönetici olarak yaptığı başarılı çalışmalarla tanımıştık. Şu anda ise hem Good4Trust platformunun kurucusu, hem üniversitede eğitim veren bir akademisyen, hem de Temel İhtiyaç Derneği’nde Murahhas Müdür olarak karşımızda. Yaptığı işler bunlarla da kısıtlı değil! Kitap yazmaktan tutun radyo programcılığına kadar pek çok işe aynı anda yetişerek bizleri şaşırtıyor. Elini attığı her işte fark yaratan, başarılı ve güçlü bir önder olması, aynı zamanda entellektüel birikimini geniş kitlelerle paylaşarak onları bilinçlendirme misyonu edinmiş olması onu farklı ve özel kılıyor. Yaptığı her işte çevrecilik, sosyal sorumluluk bilinci, adil ilişkiler, doğa sevgisi, ekolojik bilinç ve bilgi paylaşımı ön planda. Bir eğitimci olarak öğrencilerle sıkı etkileşimde olan Dr. Uygar Özesmi’ye genç kuşakları nasıl eğitmemiz gerektiği ile ilgili sorular da sorduk. İnternet üzerinden yaptığımız bu söyleşinin Eğitimci Röportajı okuyucularını da harekete geçirmesini umuyoruz…

 

 

Uygar Özesmi - Eğitimci RöportajıSiz hem bir akademisyen olarak, hem de kendi deyiminizle bir “kışkırtıcı” olarak sadece öğrencileri değil, tüm toplumu eğiten, bilinçlendiren bir noktaya geldiniz. Bu kadar çeşitlilik barındıran bir geçmişi özetlemek mümkün mü bilmiyorum ama, yine de bize kısaca eğitiminizden ve kariyerinizden bahseder misiniz?

Bilim insanı olmak üzere başladım hayata. Kayseri Fen Lisesi’nde okurken önce planktonlar, daha sonra da su böcekleri üzerine iki araştırma projesi ile TÜBİTAK Bilimsel Araştırma Projesi yarışmalarında iki kez birincilik ödülü aldım. Daha ilginci; su böceklerinin teşhisine yönelik arkadaşlarımla yaptığım ayrı bir projede mansiyon ödülü almıştık. Bu çalışma böcek teşhis anahtarlarını bilgisayara aktaran bir programdı. 10 yıl sonra bunun bir eksper sistem olduğunu öğrendim. Biz eksper sistemler dünyada bilinmeden bir yıl önce bunu gerçekleştirip yayınlamıştık. Nitekim 17 yaşında ilk hakemli bilimsel dergide planktonlar üzerine yayınımı yaptım. Daha sonra ardı ardına 100’ün üzerinde yayın yaptım ve bugün 1500’ün üzerinde atıfım var. Önce çevre bilimlerinin temel alanı olan jeoloji konusunda Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde lisansımı bitirdikten sonra, Fulbright burslusu olarak Amerika Birleşik Devletleri’nde Ohio State Üniversitesi’nde çevre bilimleri masterı ve MacArthur Burslusu olarak Minnesota Üniversitesi’nde Koruma Biyolojisi, Kalkınma ve Sosyal Değişim konusunda Doktora yaptım. 2000 senesinde Türkiye’ye döndüm. Erciyes Üniversitesi’nde Çevre Mühendisliği Bölümü’nü kurdum. Aynı yıllarda Doğa Derneği’nin kurucu başkanlığını yaptım, Sivil Toplum Geliştirme Merkezi’nin kurucuları arasında yer aldım. TÜRÇEK ile birlikte Türkiye’nin ilk doğa koruma federasyonu olan KarDoğa’nın kuruluşunu yaptık. 2001 senesinde en gurur duyduğum girişimim KuşBank.org oldu. Bir vatandaş bilimi projesi olan bu internet girişimim, World Birds’ün pilot projesi olarak dünya genelinde kuşlar konusunda vatandaş bilimi sisteminin kurulmasına ön ayak oldu ve sonra Kerem Ali Boyla’nın sahiplenmesi ve geliştirmesi ile eBird ile birleşerek eKuşBank oldu.

2004 senesinde New York’a Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’na çevre uzmanı olarak gittim. İki yıl sonra Nihat Gökyiğit beni TEMA Vakfı Genel Müdürü olarak İstanbul’a dönmeye ikna etti. Daha sonra 2008 senesinde Greenpeace Akdeniz’e Genel Direktör olarak başladım. Türkiye, Lübnan, İsrail, Ürdün ve Mısır’da kampanyalar yürüttük. Kampanyaları halk geneline yaymak için 2012 Eylül ayında Türkiye’de change.org’u kurdum ve 2017 Nisan ayına kadar Doğru Avrupa ve Batı Asya Direktörü olarak çalıştım.

 

Uygar Özesmi - Eğitimci RöportajıŞu anda neler yapıyorsunuz? Bildiğim kadarıyla Good4Trust platformundaki çalışmalarınızın yanı sıra bir eğitimci ve bir çevreci olarak çeşitli çalışmalarınız devam ediyor…

Şu anda Kadir Has Üniversitesi’nde Sürdürülebilir Enerji dersi veriyorum, bir yandan Temel İhtiyaç Derneği’ne Murahhas Müdür olarak yardım ediyorum. Açık Radyo’da her akşam “Gezegenin Geleceği” programını yapıyorum. “Yasak Meyve: Cehennemden Çıkış” adlı kitabımdan sonra şimdi “Türetim Ekonomisi” üzerine ikinci bir kitap yazmakla meşgulüm.  Ama bunların içinde en önemlisi 3 yıl önce kurduğum Good4Trust.org üzerinde çalışıyorum.

 

Good4Trust oluşumu ile neyi hedeflediniz? Biraz bu projenizden bahseder misiniz?

Good4Trust.org doğa ve insan dostu yeni bir ekonomik sistem önerisi getiriyor. Bu yeni ekonomiye “Türetim Ekonomisi” diyoruz. Yazmakta olduğum kitabım da bunun üzerine. Bu ekonomide tüketiciler yerine türeticiler var. Bu türeticiler alışverişlerini fiyat kaygısı ile değil, aldıkları ürünün insana ve doğaya zarar verip vermediği sorgulaması ile yaparlar. Dolayısıyla türeticiler Good4Trust platformuna kayıtlı üreticilerden alışveriş yaparken doğaya ve insana zarar vermemeye gayret eden yeni bir ekonomiyi destekliyorlar. Şu anda 9000 türeticimiz ve 37 üreticimiz var. Bu sayılar yüzbinlere ve milyonlara çıktığında karşımızda bambaşka bir ekonomi bulacağız. Şu anda organik gıdadan giyime, anne ve bebek ürünlerinden külsuyu gibi doğaya zarar vermeyen temizlik malzemelerine kadar çok değişik ürünler sunan küçük üreticilerimiz var. Onlar hızla gelen yeni bir ekonominin işaretini veriyorlar.

 

Uygar Özesmi - Eğitimci RöportajıEğitimci Röportajı sitesi olarak her röportajda anne-babalara ve eğitimcilere yönelik önerileri de aktarmaya gayret ediyoruz.  Sosyal sorumluluk bilinci yüksek, doğayı seven, çevreyi koruyan, iyi insan olabilen bir nesil hayal ediyoruz. Sizden bu konuda özellikle somut öneriler rica edebilir miyiz? 

Çocuklar için daha iyi bir gelecek sağlamak istiyorsak öncelikle onlara örnek olmamız gerekiyor. En basitinden doğaya zarar vermeyen ve insanı sömürmeyen ürünler kullanarak buna başlayabiliriz. Bu çocuklarımız için sağlıklı bir ortam sağlamanın yanında onlara örnek olmamızı sağlar. Çocuklar evde ne görürse büyüdüklerinde de onu uygularlar. Evde telefonda yalan söyleyen bir ebeveyn çocuğundan nasıl dürüst olmasını bekleyemezse, aynı şekilde insan sömürüsüne dayanan veya doğaya zarar veren ürünler kullanan bir ebeveyn de çocuğundan iyi ve doğa dostu olmasını bekleyemez.

Bu bilinçte başka insanlarla buluşmak, neler yapılabileceğini öğrenmek ve elbirliğiyle daha güzel bir dünya için çalışmak üzere Good4Trust.org’a türetici üye olabilirler. Geçenlerde iyilik haftası kapsamında ilköğretim öğrencileri bize katıldı, yakınları ve toplum için yaptıkları minik iyilikleri paylaştılar. Gerçekten daha güzel bir dünya için ışık oldular.

Çocuklarımızı elektronik dünyalara gömmek veya AVM’lere götürmek yerine İksirli Çiftlik, Farge Organik, Kaptan’ın Ceviz Çiftliği gibi Good4Trust üyesi işletmelerin çiftliklerine götürebilirler. Orada yiyeceklerin nereden geldiği ve hangi koşullarda üretildiği veya üretilmesi gerektiği konusunda hem bilgilenebilir, hem de gerçek eğitim almalarını sağlayabilirler. Veya GekoO ile organik kurabiye pişirmeye götürerek onların adil bir işletme görmelerini sağlar, hem de sağlıklı içeriklerle, suçluluk duygusu taşımadan atıştırmalarına izin verebilirler. Kitap ve dergi hediye etme alışkanlıklarımıza geri dönerek Yeni İnsan Yayınevi’nin ekolojik bilince yönelik kitaplarını alabilir veya EkoIQ ve Gaia dergilerini özellikle gençlere hediye edebilirler.

Bütün mesele bize dayatılan üzerinden değil, iyilik ve toplumsal fayda üzerinden kendi ilişkilerimizi ve çocuklarımızla etkileşimimizi kurgulamak. Bunun içinde doğaya ve insana dair adil ilişkilere gözlerimizi açmamız gerekiyor. Bir kez o göz açıldıktan sonra kapanmaz, aynen okumasını öğrenen bir kişinin okumayı unutamayacağı gibi.

 

Uygar Özesmi - Eğitimci RöportajıDeneyiminize ve gözlemlerinize dayanarak, bize başarılı öğrencilerin ve mutlu bireylerin ortak özelliklerini söyleyebilir misiniz? Yani sizce temelde ne yaparsak başarılı ve mutlu oluruz?

Bence vicdani hareket mutluluğun en büyük temeli. Bundan neyi kastediyorum? Yani kendine yapılmasını istemediğin şeyi başkasına yapmazsan; kendine nasıl davranılmasını istiyorsan, karşındakinin rızası ile ona öyle davranırsan, kendin için ne istiyorsan başkaları için de onu istersen mutlu olursun. Şu anda ne yazık ki başarı, para ve mülk ile ölçülmeye devam ediliyor ama bunun mutluluk getirmediğini biliyoruz. Başarıyı doğaya ve insana daha fazla fayda yaratmak üzerinden ölçmemiz gerekiyor. Para ve mülk üzerinden yaratılan toplumsal statüyü değiştirmek kolay değil tabii, bunun için biz Good4Trust üzerinden bir sistem geliştirdik. İnsanlar yaptıkları iyilikleri, gönüllü çalışmalarını, bağışlarını, öğrencilere verdikleri bursları, doğaya ve insana zarar vermeyen alışverişlerini paylaşarak “damla” topluyor. Dolayısıyla toplumsal statüyü para ve mülk ile değil, damla ile ölçüyoruz.

 

Bahsettiğiniz “damla” tam olarak nedir?

Su damlası, iyilik damlası. Good4Trust iyilik akışına yazdığınız iyilikleri veya yaptığınız adil alışverişleri yazdığınızda kendi kendinize 1 ile 7 arasında “damla” vererek teşekkür ediyorsunuz. Başkasına yapmış olduğu bir iyilik için profiline giderek iyilik yazıp teşekkür ederek de damla verebiliyorsunuz. Bu damlalar üye olurken size verilen bir tohumu suluyor. Damlalar toprağa kavuştukça tohum sırasıyla filize, fidana, genç ağaca, yetişkin ağaca, çiçek veren ağaca ve meyve veren ağaca dönüşüyor. Damla ile başlayıp ağaca kadar ilerleyen bu süreci yönetişim sistemimize de dahil ettik. Büyüdükçe ağacın, yönetişimde o kadar çok söz hakkın oluyor. Yani Good4Trust’ta itibara dayalı demokratik bir sistem var diyebiliriz.

 

Çok ilginç bir yapılandırma yaratmışsınız. İtibar konusuna da biraz değinebilir miyiz?

Tabii. Toplumda itibarın ne şekilde oluştuğuna bakarsak, o toplumu daha iyi anlama şansımız olur. İtibar zamanla ve uzun vadede oluşan bir kavramdır, sözle değil somut eylemlerle oluşur. İnsanlar bir kişiyi yaptığı şeylerle, yaptığı işlerle bilir. Oysa günümüzde, toplumumuzda itibar zenginlikle eşdeğer tutulur oldu. Eskiden zenginlik gösterisi yapmak itibar kaybettirirdi, ayıptı. Biz de itibarı zenginlikle veya gösterişle değil, ne kadar iyilik yaptığın ve varlık dağıttığınla ölçüyoruz. Sloganımız; “Her uzun yolculuk bir ilk adımla başlar, tüketme türet, tükenme üret”.

Uygar Özesmi - Eğitimci Röportajı

Röportaj: Gamze Er

Fotoğraflar: Özer Kızılırmak

Sponsor

Good4Trust.org
Good4Trust